28 Nisan 2012 Cumartesi

Fettah Can: Gerekirse babamın dükkânına geri dönerim

Yeni albümü 'Aklımda Kalanlar' ile ses getiren Fettah Can, pop müziğin ayağa kalkma zamanının geldiğine inanıyor. 3, 4 sene evvel müziğin dibi gördüğünü söyleyen genç sanatçı, karamsarlığa kapılmamış! Gerekçesini "Çünkü zaten tabanından, sıfır noktasından geliyorum." sözleriyle açıklıyor.




Üç yüze yakın şarkınız olduğunu düşünürsek, bu albüm için gerçekten de "Aklımda Kalanlar" mı diyorsunuz?
Aklımda Kalanlar'ın fikri hep vardı, 'Eski şarkılardan oluşan bir albüm yapsak' diye... İlk seçerken, on şarkı birbirini tamamlasın istedim. O yüzden ilk olması gereken bunlardı.
Sıfırdan şarkının olmamasının handikap olacağını düşündünüz mü?
Boş Bardak ve Sana Affetmek Yakışır çok yeni. Bir tane daha yeni bir şey yapıp bunların enerjisini düşürmek istemedim. Bu benim için akustik bir proje. Her şeyiyle canlı çalınmış bir albüm. On şarkı her zaman hazır bende, bir sonraki albüm için. Sıfır şarkılar da hazır.
Farklı bir gırtlak yapınız, kendinize özgü bir rahatlığınız var...
Bursa'da 4 yıla yakın Belediye Konservatuarı'nda okudum. Türk müziği okuduktan sonra iki yıl kadar da İstanbul Teknik Üniversitesi Bölüm Başkanı Nail Yavuzoğlu'ndan şan, işitme, kompozisyon, nota dersleri aldım. İkisi birleşti. E bir de Arnavut'um. Çocukluğumda hep Arnavutça şarkılar söylerdi babam. O yüzden farklı bir lezzet var. Şarkı yazarı olduğum için her besteyi 'Ben olsam ne yapardım?' diye okuduğum için, boşlukları görüyor olabilirim.
Önceki albümünüzü sildiğiniz doğru mu?
Bu işe başlarken yaptığım ilk albümü sildim. Sadece Tarkan ve Kenan Doğulu vardı, o sıralarda. 'Hazır değilim' deyip çöpe attım. Ama o albümde Gülben Ergen'e verdiğim 'Yalnızlık' şarkısı vardı.
Bursa'dan İstanbul'a gelirken, şarkılarınızı verebilmek için gerekli kanalları nasıl açtınız?
İTÜ'de okuyan bir arkadaşım vardı. "Senin şarkılarını İstanbul'a götürüp dinletmemiz gerekiyor." dedi.
İlk kime dinlettiniz?
Ya Feyyaz Kuruş, ya Ozan Çolakoğlu ya da İskender Paydaş... Vitamin grubundan Sertaç Demirtaş'la çok yakın arkadaş olduk sonra. O da destek olmaya çalıştı.
Ama bir süre daha Bursa'da kaldınız sanırım...
Tabii, tabii. Burada hayatımı idame ettiremezdim. Bir şekilde para kazanıyor olmam gerekirdi. Konservatuarın son senesiydi. O dönem yine şarkılar yaptım. Çarkı döndürüp bir ev kirası ödeyebilir hale geldiğimde İstanbul'da yaşamaya başladım. Deprem zamanı Bursa'ya, ailemin yanına dönmüştüm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder